Öyle keyifliyim ki tekrar blog yazıyor olduğum için bir kaç ay bu sevinçle içimde birşeyler dalgalanıp durur mütemadiyen.. Didem Madak 'ı dinleyip gölgesine razı bir fesleğen olan insanlara içten bir merhaba :) gerçek hayatta kimseye böyle güzel hitaplarda bulunamam çünkü çok mesafeli bir insan oluşum insanlara böyle hitap beklentileri oluşturmuyor böyle davrandığımda da şaşkınlık yaratıyor. Zira şu aralar ( 3 yıldır) hayatımda pek kimse yok. İş dolayısıyla görüşmek zorunda olduğum birkaç kişiyi çıkarsak 1 ya da 2 arkadaşım var. Nedeni basit insanlarla iletişim kurmayı beceremiyorum. Ne zaman birileriyle yakın olsam veya uzun Zaman'lar geçirmeye başlasam hep saçmalıyorum. Biraz açacak olursam önce mesafeli bir şekilde karşımdakini tanımaya çalışıyorum . Abartı ve aşırı davranışlarımdan kaçınıyorum. -Ki bu ben değilim birini sevdiğim Zaman yanaklarını sıkıp sıkıca sarılıp içime sokasım gelir. Kız erkek ayırt etmeden samimice herşeyi konuşurum. Plansızca ve fedakarca severim. - biraz daha samimi olduğum vakit paylaşımlar arttığında birden olmadık laflar çıkıyor ağzımdan olmayacak yorumlar... komik ve hatalı bir insan oluyorum. Sonra insanlar bu kızdan mı çıktı bu laf diye hayretler içinde bakıyorlar bana. Oysa herşey başından plansız olsa bu denli şaşkınlıklar yaşanmayacak. Gel gelelim hiç tanımadan da böyle sıcacık davrandığım insanlar beni ziyadesiyle sükutu hayale uğrattılar. Bu sebebten böyle garip bir hal aldı iletişim çabam ve iletişim kuramamakta başladım. Önceleri bu durum benim çabalayıp yapamadığım birşeyken sonraları bir baktım bunu fazlaca benimsemiş girdiğim her ortamda sessiz kalırken buldum kendimi. Dışardan izlerken, farkettim ki içine girmeye çalıştığım ve sohbet etmeye çabaladığım bir sürü insan aslında umduğumdan çok farklı ben yakınlaşabilsem bile onların sahtelikleri katlanılabilir bile değil. Zaman'la beni üzen bu durum yüzümde bir tebessüme dönüştü. Bu tebessümün anlamını unutmamak kaydıyla hala böyle iletişim girişimlerim oluyor lakin sonuç hala yalnızlık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder